Bu Blogda Ara

10 Mart 2017 Cuma



VİCDAN AZABI...
Kimi zaman bir serzenişle kalan,
Kimi zaman ölüme sürükleyen,
Kimi zaman uykusuz geceler,
Kimi zaman asla söylenmeyen bir sır,
Kimi zaman bir ömrün felaketi,
Kimi zaman ölümden bile daha beter,

Bunun gibi bir sürü olumsuzluk eki olabilir VİCDAN AZABI. Hani bir günü bitirdikten sonra belkide mutlu bir gün bitiminde söylediğin bir kelime yada söyleyemediğin bir kelime başınızı yastığa koyduğunuz anda çıkar karşınıza. Ertesi gün ertesi gün kovalar seni sonra bakmışsın ki bütün ömrün hayatın onu düşünmekle geçmiş. Bu durum bir bakışta, bir duruşta, bir duyuşta, bir dokunuşta, bir el kaldırışta olabilir. Annenin vicdan azabı daha büyük oluyor hele çocuklarıyla ilgili bir durum söz konusuysa. O gün, o gece o ömür bitmez tükenmez azaplarla doluyor. Yürek kavruluyor. Hep böyle olur ama sanmam ki kimsede vicdan azabı olmadan yaşamış olsun. Sanki doğa gereği gibi bir hal. Bu hali yaşamamak için hayatın içinde diğer hayatlara teğet geçerek çok ta umursamadan yaşayarak olabilir sanırım. Ben hayatımı bu düzende geçiremediğim için empati çok kuramıyorum. Çok sevmek yada sevilmekte bu hali çözemez gibi geliyor bana. Çünkü sevsen de sevilsen de bu hale büründüğümüz bir çok durumla karşılaşabiliyoruz. Yaşıyoruz ya hayattayız ve yaşıyoruz. Kimse demesin ben yanlış yapmadım vicdan azabı nedir bilmem. Derse ben hemen teğetçilerden derim. Düşünüyorum
Düşünüyorum
Düşündüm
Bulamadım başka yolunu vicdanı rahat olanlardan olmak ümidi ile...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder