Bu Blogda Ara

18 Mayıs 2017 Perşembe



YANILGI;
Bir insanı seversiniz zaman sonra yanıldığınızı anlarsınız. Birine güvenirsiniz sizi öyle bir yerde bırakır ki ne olduğunu bile anlamazsınız kalakalır nasıl bunu anlamadım der yanılırsınız. Bir yola girersiniz yanılırsınız. Birisi için kendinizden geçersiniz bakarsınız ki hiç değmezmiş yanılırsınız. En kötüsü de hayal kırıklığı yaşadığınızda yanıldığınızı anlamaktır.
Geçenlerde hiç beklemediğim bir hayal kırıklığı çıktı karşıma. Ben onu beklemiyordum. Bir anonsun beni bu kadar üzeceğini bilmeden o güne öyle güzel hazırlandım ki. Oturduğum yerde kalakaldım. Sanki yerin dibi benim için yapılmış bir sığınak oldu oradan hemen çıkmak istedim. Ama ben onu beklemiyordum. O zamana kadar da hiç düşünmemiştim. Birde düşünseydim hayal kırıkılığım yanılgım beni öldürebilirdi. Düşündüm ki eğer o konuşuluyorsa aslında mimarı olan ben neden düşünülmedim ki?
Söyleyeyim size kendi düşüncemi; benim hayatım pekte iyi gitmiyor şu sıra. Kim ister ki böyle bir hayatı olanı en güzel zamanında yanında bulsun?
O gece benim için çok uzadı. Seller götürdü beni. Gözlerime çok şey borçluyum. Her şeyi onlara çektiriyorum. Herkes çekildi uykuya benim zamanım başladı. Ağladım, ağladım ve şikayetimi ettim. Kendim vardım başka kimse yoktu bir de rabbim. Bunu ondan başkasına yapamazdım. Cesaretim yok.
Birde buraya yazıyorum. O geceden sonra sabah bir şey olmamış gibi kalktım. Şimdide Neşet Ertaş hocamın güzel sesi eşliğinde tuhaf bir soğuklukla yazıyorum. Sanırım ağlamak iyi geldi.

Yanıldım ben yanılmam yangınım oldu. Korlar içinde kaldım.

Bitti, bitirdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder